Süper Lig’de derbi gayretinde Beşiktaş ve Fenerbahçe, Vodafone Park’ta karşı karşıya geldi. Mücadele 0-0 beraberlikle sona erdi.
Bu sonuçla birlikte Beşiktaş, puanını 15 yaptı. Fenerbahçe ise puanını 14 yaptı. İki ekip 6. ve 7. sıraları aldılar.
Siyah-beyazlılar maçta 7 sefer ofsayta düşerken, uğraştaki birinci isabetli şutun 90+3’te attı. Fenerbahçe’nin 3 şutu kaleyi bulurken, kaleci Ersin Destanoğlu bu durumlarda muvaffakiyet sağladı.
Beşiktaş ile Fenerbahçe’nin golsüz berabere kaldığı derbi çabası için yapılan yorumlar şöyle:
GOL İÇİN YETMEDİ – Ali Ece | Daha evvel 3’lüde sağda kullandığı Gustavo’yu tam ortaya Weghorst’un başına diken Jesus, Beşiktaş’ın hava kuvvetleri kumandanı Hollandalı santrforun kornerlerde art direğe yakın çizgide pusuya yatmasına karşı da oyuncularını ekstra çalıştırmış. Valerien Ismael ise Fenerbahçe’nin güçlü ofansif istikametlerine karşı oyuncularını defansif açıdan âlâ hazırlamış olmasına karşın Beşiktaş ataklarındaki kronik ofsaytta kalma sıkıntısına tahlil üretemedi: Birinci yarı bittiğinde Beşiktaş’ın gol beklentisi 0.25’te kaldı. Beşiktaş’ın bilhassa rakip yarı alandaki pas isabeti çok düşük kaldı. İkinci yarıda Weghorst hava kanalı kapalı olunca Ghezzal ve Gedson girene kadar Beşiktaş kenar forvetler Muleka ve Redmond’a uzun toplar şişirdi. Ghezzal ve Gedson girdikten sonra bilhassa son kısımda daha şuurlu ve tesirli yüklenen bir Beşiktaş vardı lakin gol atmasına yetmedi. Fenerbahçe’de ise oyuna girenler çıkanları arattı. (FANATİK)
JESUS’UN ÖZ TENKİT YAPMASI GEREKİYOR – Ömer Üründül | Beşiktaş’ta en büyük kahır ileri uçtaydı. Beşiktaş orta alanı ve defansı ekibi ayakta tuttu. Bana nazaran siyah-beyazlıların olmazsa olmazı hazır bir Ghezzal’dır. Jorge Jesus başına nazaran her maç bir şeyler yapıyor. Grubun en uygunu Crespo’yu çıkararak elindeki oyun hakimiyetini rakibe teslim etti. Öncelikle bu maçtan sonra kendine şöyle bir öz tenkit yapmalı: “Maçın büyük kısmında top bizdeydi. Rakibin ileri ucu alanda yoktu. Fakat neden durum üretemedik?” Hakem Volkan Bayarslan’ı kimi yanlış düdüklerine karşın çok beğendim. Öz itimadı vardı, oyuncu diyalogları uygundu. (SABAH)
BEKLENTİNİN ALTINDA KALAN KEYİFSİZ DERBİ – Güntekin Onay | oğunluğu ve zorluk derecesi yüksek eforlu ve kırıcı geçen maçta İsmael, müdahale konusunda yeniden tartışılacak işler yaptı. 70 dakika hamlede tesirli olamayan çok top kaybıyla oynayan Beşiktaş’ta değişiklikler geç geldi. Ghezzal, Tayfur, Gedson ve Cenk oyuna önemli hareket getirdi ve Beşiktaş son kısımda 3 kere gole yaklaştı. Lakin Fransız teknik adam bu hamleyi yapmak için neden 70 dakika bekledi? Anlamak mümkün değil. Redmond ve Muleka beklentilerin altındaydı ve yorgunluk belirtileri de açıktı. F.bahçe’de ise Jesus kazanmak için atılımlar yapsa da alana sürdüğü futbolculardan istediğini alamadı. Sonuçta beklentilerin yüksek olduğu derbide dağ fare doğurdu. Durum az, gol yok. Beşiktaş, daha fazla pas oyununa mutlaka yönelmeli. F.Bahçe ise yeterli antrene edilen fizik gücü yüksek ve organize bir kadro. Lakin ofansif alanda daha fazla yaratıcılık kural. (HÜRRİYET)
NE ŞİŞ YANDI NE KEBAP – Şansal Büyüka | Beşiktaş’ın daha güzel başlayacağını düşünenler yanıldılar… Fenerbahçe rakip alanda oynamasından, tribünlerdeki 50 bine yakın seyirciden etkilenmeden oyuna âlâ ve organize bir başlangıç yaptı… Fenerbahçe her maçta olduğu üzere önde basmaya, hatta kaleci Ersin‘e bile baskı yapmaya başlayınca, Beşiktaş oyun kurmakta, savunmadan organize çıkmakta, geçiş oyununu oynamakta zorlandı… Bilhassa birinci 10 dakikada mutlak bir Fenerbahçe hakimiyeti vardı… Sonraki dakikalarda Beşiktaş toparlandı, çıkmaya başladı… Fakat bu kere her atakta ofsayta yakalandı… O denli ki yardımcı hakem Aleks Taşcıoğlu çabucak her Beşiktaş atağına ofsayt bayrağını çekerken adeta fazla mesai yaptı… Birinci yarının son dakikasında Valencia‘ya ceza alanı yayı üstünde, yani çok kritik bir noktada yapılan faul vardı, o duruma da gözlerini kapattı… Bayarslan aşikâr ki, ne şiş yansın, ne kebap yansın istiyordu…İkinci yarıda roller değişti… Beşiktaş önde o denli bir basmaya başladı ki, Fenerbahçe birinci beş dakika neredeyse nefes alamadı… Kısa sürdü bu, Fenerbahçe toparlandı… Son 15 dakikaya kadar ceza alanlarının unutulduğu bir orta saha oyunu oynandı… Ligin en fazla gol atan iki grubu ile en rahat gol yiyen iki kadrosunun maçının golsüz biteceği hiç aklıma gelmezdi… Fakat forvetler o kadar yetersiz kaldı ki, savunmalar o kadar güzel oynadı ki, golsüz bir sonuç kaçınılmaz oldu… (MİLLİYET)
OFANSİF İSTİKAMETİ – Reha Kapsal | Fenerbahçe her zamanki üzere ön alan baskısıyla maça başladı ancak top ayağındayken hamlede Valencia’nın başarılı performansına İrfan ve Pedro ayak uyduramayınca üretkenlikte problem yaşadı. Rakip alana da yerleşemedi. Bu maç için orta dörtlüde Henrique ile başlamak, ileride de benzen anlayışta olan Pedro ve İrfan’ı tıpkı anda kullanmak, hamle performansını makûs istikamette etkiledi. Jorge Jesus’un oyuncu atılımları tutmadığı üzere sarı-lacivertliler oyun olarak da geriye gitti. Maçın geneline bakıldığında her iki kadroda oyunun ofansif tarafında top ayağındayken hamle etmekte önemli kasvet yaşadılar. Bu hamle kurgusu iki kadroda da eksikti. Ta ki Valerien İsmail’in yaptığı yanlışsız oyuncu değişiklikleri siyah-beyazlıların oyun kalitesini artırdı ve momentumu yakaladığı anlarda iki tane net gol fırsatından yararlanamadılar. (FOTOMAÇ)
SIFIR GOL SIFIR OYUN SIFIR PUAN – Uğur Meleke | Esasında dün Dolmabahçe’de forma giyen 32 futbolcunun kaliteleri ve CV’leri çok daha fazlasını vaadediyor. Saha Premier Lig tecrübelileri, Serie A golcüleri, ulusal kadroda yıldızlaşıp ülkeye dönenlerle dolu. Fakat maalesef oynanan oyun, isim listesinin bayağı altında. İsmael’in Beşiktaş’ının net tanımlanmış bir oyunu var: Geride pas yapar üzere yapıyor Beşiktaş savunması. Sonra Weghorst’a uzun vuruyor. Hollandalı santrfor indirebilirse top kenara oynanıyor. Savunma gerisine deneniyor. Ve Muleka ya da Redmond ofsayta düşüyorlar! Dün son dakikalarda bunun bir-iki istisnası olsa da, genelde bu türlü gelişti dün Beşiktaş’ın hamle kıssası. Fenerbahçe de, sanırım Jesus’un 15 resmi maçlık serüvenindeki en düşük hamle pres vitesiyle oynadı dün. Sarı-lacivertliler o alışılmış kalabalık ön alan baskısına genelde gitmedi. Sanırım Jesus da İsmael’in grubunun uzun top tercihini dikkate alarak vazgeçti hamle pres devamlılığından. Fenerbahçe de o coşkulu hamle presi yapmayınca oyununun cümbüşünün düştü bütünüyle. 70’li dakikalarda her iki hoca da oyuncu değişiklikleri yaptıktan sonra ufak tefek kıvılcımlar yaşandıysa da 0-0 için iki grubun da şikayetlenme hakkı yoktu bence. İki grubun da azamî birer puanı hak ettikleri bir oyun vardı alanda. (HÜRRİYET)
DENGE OYUNU – Ali Gültiken | Sıradan bir kilidi açmak için zahmet olduğunda başvurulacak adres belirlidir. Çilingire başvurursunuz… Futbolda ise bu işin karşılığı yaratıcı ve yıldız oyunculardır. Oyun sıkıştığında onların ferdî yeteneklerine ve inisiyatif almalarına muhtaçlık duyarsınız. Dün iki kadro karşılıklı olarak oyunu o denli bir kilitlediler ki ikisi de neredeyse rakip kalelere şut atamadı diyebiliriz. Ta ki teknik adamlar oyunun son çeyreğinde oyuncu değişiklikleri yapana kadar… Bu ataklar hem oyunu renklendirdi hem de durumlar geldi. İki kadro da maçı bir biçimde denetim altında tutup, karşılaşma boyunca bu tıp durumları yaratabilme ismine çok sabretti. Bu kurgunun karşılığını almaya da en çok yaklaşan taraf Beşiktaş oldu. Oyun olarak birinci yarısı çok fazla keyif vermese de son 10 dakika en azından ortaya konan baskı ve tesirli oyun Beşiktaş ismine ilerisi için ufak bir teselli oldu. Kazanmaya bu kadar yaklaşmışken kenarından dönmek diye buna denir… (SABAH)
PENALTI TARTIŞILIR – Deniz Çoban | Beklenenin tersine atmosferi düşük bir derbi oldu.Hakemleri zorlayacak ve kritik kararlar vermek zorunda bırakacak bir durum yaşanmadı. Tartışılacak bir ceza alanı durumu ya da tartışılan bir kırmızı kart konumu olmadı. Oyuncular yeterli niyetli ve hakem kararlarına saygılı davrandılar. Maçın hakemi maç içerisinde bazen faul ve kart kusurları yaptı. Lakin bu kusurlar oyunun gidişatını etkileyecek değerli yanılgılar değildi. 55’te Saiss-Serdar Aziz uğraşında Fenerbahçeliler penaltı beklediler, hakem devam dedi. Saiss eli ile kendine alan açmaya çalışırken risk almış görünüyor. Tartışılacak bir konum lakin “siyahla beyaz kadar açık bir penaltı” diyemeyeceğimiz bu durumda hakemin yorumuna hürmet duymamız gerektiğini düşünüyorum. Ancak sonrasında Alli’nin Szalai’ye faulü net sarı kartı gerektirirdi. 60’ta Saiss’in eline çarpan durum penaltı olmazdı, devam gerçek karardı. 83’de Batshuayi’nin Ghezzal’a faulünde faul kafiydi, sarı karta gerek yoktu. 90+3’te Fernandes’in Alioski’ye faulünde çıkan sarı kart doğruydu. (FANATİK)
YA SEYİRCİ OLMASA! – Cem Dizdar | Ne tehdit ne savunma! 73’teki Beşiktaş değişiklikleri ise enteresandı! Etkisiz üç isim; Ulusal Kadro için taraftarının uygun gördüğü etkisiz Salih,”yıldızların yıldızı” Dele Alli, Muleka. Maç bu andan sonra yavaşça istikamet değiştirir üzere oldu! Lakin Başakşehir, İstanbulspor maçları göstermişti ki, Weghorst’un savunmayı becerince Beşiktaş oyununu fonksiyonsuz kılmak oldukça kolaylaşıyordu. Dün akşam da o denli oldu. 88-89’uncu dakikalar dışında onu konuma dahil edemediler. Meğer Weghorst gol kadar “alan açıcı”ydı ve Fenerbahçe bunu engelleyince işler sona sıkıştı. Yeniden de ligin en takımı en meçhul kadrosu Fenerbahçe’ye karşı savunma konusunda kötü değildi Beşiktaş. Keza Fenerbehçe de o denli.Nihayetinde, ülkenin en borçlu ve en çok para harcayan kadrolarından ikisinin müsabakası için insan “sıradan” ya da “vasat altı” dememek için kendini zorluyor! Şu maçı taraftarsız oynasalar ve stadyum sesi olmasa televizyonda izlemek bile ızdırap olmaz mıydı? Fakat eminim bugün ve yarın onlarca “incelikli maç analizi” okuyacak, dinleyeceksiniz! (FANATİK)
DAĞ FARE DOĞURDU – Fırat Aydınus | İkinci devrede de hem oyun hem hakem idaresi olarak birinci 45 dakikaya emsal bir maç izledik. Beşiktaş taraftarlarının 65. dakikadan itibaren ‘Ghezzal’i alana davet etmeleri aslında her şeyi açıkça ortaya koyuyordu siyah beyazlılar ismine. Ancak birinci müdahaleyi Jesus yaptı ve 70. dakikada 3 oyuncu değişikliği birden yaptı. 2 dakika sonra İsmael birebir sayıda değişiklik ile karşılık verdi. Son 10 dakikada, Beşiktaş’ın ceza alanı ortalarından baş vuruşlarıyla ürettiği gol teşebbüslerine şahit olduk. Vakit zaman ‘gelgitler’ ile devam eden maç kısır durumlarla tamamlandı. Derbinin, iki kadronun oyun stili ve hocalarının ideolojilerine karşıt bir halde golsüz sonuçlanmasının sebebi, ‘yenemiyorsan, yenilme’ isteğiydi. Seyir zevki ve gol yoktu. Pekala uğraş var mıydı? Eh… Kısmen taraftarları tatmin eden tek şey çaba idi. Derbi bittikten sonra stattan ve televizyon başından hayal kırıklığıyla ayrılan çok kişi olduğuna eminim. Gol düellosu halinde geçer diye düşünülen maçta dağ fare doğurdu. (HÜRRİYET)
GHEZZAL’E KADAR YILDIZ JESUS – Serdar Ali Çelikler | Jorge Jesus ekibini çok yeterli hazırlamış. Beşiktaş Ghezzal girene kadar Fenerbahçe kalesine gelemedi. Şut dahi atamadı. 6 sefer rakibini ofsayta düşürdü. İrfan ve Pedro hatta Valencia ön alanda kâfi performansı sergileyemedi. Kalitesi düşük bir maç oldu. Beşiktaş şampiyonluk yarışında olacaksa Ghezzal daima oynamalı. Fenerbahçe ise çok uygun bir hoca buldu. Ancak ön alana kalite desteğine muhtaçlığı olduğu bir defa daha görüldü. Misal İrfan yerine Ghezzal, yorulan Enner yerine misal Başakşehirli Mounir usulünde oyuncular olduğunu düşünelim. Çok daha rahat maç kazanır Fenerbahçe. Yani özetle son 30 metreye kadar hesap edilen, planlanan grup son 30 metrede çizilmiş duran top planlarından farklı olarak akan oyunda da çizilmiş konumlar bulmalı. Jesus’un bu bahis üzerinde çalışması lazım. Bir de kalitenin artırılması. Asıl kalite kulübede ismi de Arda. (HABERTÜRK)
TAMAMEN HAYAL KIRIKLIĞI – İlker Yağcıoğlu | Dün geceki derbi, tek söz ile hayal kırıklığıyla sona erdi. İki taraf da beklentilerin çok uzağında oyun sergilediler. Maç boyunca daima fauller, pas yanlışları, daima ofsayta düşen oyuncular izledik. Güç istikrarları birbirine yakın olduğu vakit, oyuncular dengeyi bozmakta bazen bu kadar zorlanabiliyorlar. Fenerbahçe çok uzun müddet, rakibine göre daha derli toplu gözüktü. Beşiktaş’a neredeyse hiç durum vermeden maçı götürdü. İşin ofansif tarafında ise Valencia hariç öbür oyunculardan beklediği performansı alamadı. Pedro etkisizdi. Lincoln sol çizgide, Ferdi de sağ çizgide daha çok savunmada kaldı. Ofansa beklenen katkıyı sağlayamadılar. Son anlarda Beşiktaş üst üste konumlar yakalasa da Weghorst’la bunları gole çeviremiynce maç da başladığı üzere bitti. Açıkçası, şampiyonluğun iki güçlü adayının karşılaştığı dün akşam futbol ismine beklentilerin çok uzağında kaldı. (TAKVİM)
BİRER DEVRE KARDEŞ HİSSESİ – Attila Gökçe | Günlerdir anlatıla anlatıla bitirilemeyen tahliller… Joerge Jesus’a övgüler Valerien İsmael’e eleştiriler… Bir derbi maç öncesi yorumcular hiç de eşit ve tarafsız yaklaşamadı iki gruba. Hakça söyleyelim… Fenerbahçe farklı ve üstün taraf olduğu için terazinin kefeleri de farklıydı. Her şeye karşın Fenerbahçe’nin maç öncesi kabul edilen üstünlüklerine teslim olmadı Beşiktaş… Hele atılım zamanlamasını 73 değil de 45. dakikaya alsaydı İsmael tahminen golü ve galibiyeti bulurlardı. Pekala bu sonuç adil mi? Evet… Birinci yarıda Fenerbahçe’yi ikinci yarıda Beşiktaş’ı öne çıkaran oyun bize bunu söylüyor. Beşiktaş açısından Tayyip Talha, Tayfur Bingöl ve vilayetle de Ghezzal çok başarılı sinyaller verdi… Alınan 1 puanın ötesinde bu türlü kıymetli kazanımları da var siyah-beyazlıların. (MİLLİYET)