Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan TİP’in Genel Başkanı Erkan Baş, Medyascope’ta yayımlanan Oyunuzu İsteyenler Anlatıyor programına katıldı. Baş, seçim sürecine dair açıklamalarda bulundu.
Erkan Baş, “Hesaplaşacağız diyorsunuz. Helalleşmeyeceğiz, hesap soracağız. Nereden başlayacaksınız?” sorusuna şu karşılığı verdi:
“Şöyle yanlış anlaşılıyor. O yüzden hassas bir biçimde söz etmeye çalışayım. Biz şunu söylüyoruz; Türkiye 20 yıldır çok makûs yönetildi. Bilerek ve isteyerek ülke bir uçurumun eşiğine gerçek getirildi ve bu süreçte çok hata işlendi. Artık birinci yapılması gereken şey ne? Bu sürece bir son vermek. Bu hepimizin ortak vazifesi. Tahminen işte Millet İttifakı ile aramızdaki farkı da o denli tanım edeyim. Bu bahiste ortaklaşıyoruz. Ben bu hususta Türkiye’nin çok büyük bir çoğunluğunun ortaklaştığını görüyorum. Neyin gitmesi konusunda hiçbir tartışma yok. Gitmesi gereken muhakkak. Pekala sonra ne yapılacak? Biz diyoruz ki; şayet bu 20 yılda işlenen hataların failleri bağımsız, tarafsız, adil mahkemelerde yargılanmazlarsa, şayet hatalı değillerse aklanmazlarsa lakin şayet hatalılarsa cezalandırılmazlarsa önümüzdeki yıllar için bu tehlike devam eder. Türkiye tekrar tıpkı türbülanslara girer. Yine tıpkı karanlıkları yaşar. O yüzden şu ayrımı belirtmek istiyorum; hatalıların hesap vermesi gerekir. Örneğin, hiç kimse Mısra Öz’ün evladını kaybetmesine neden olan katliamın üzerini kaza diye örtemez. Bunlar hesap verecekler.
‘HALKTAN ÇALINANLAR VAR’
Halktan çalınanlar var. Hepimiz biliyoruz değil mi? Bu 20 yılda birileri haksız gelir elde ettiler. İnanılmaz büyük servetler elde ettiler. Bunlar halkın kıymetlerinin satılmasıyla, peşkeş çekilmesiyle oluştu. Bunlarla hesaplaşılması gerekir. Buraya biz bir kırmızı çizgi çekiyoruz. Diyoruz ki bu olmazsa ferdî bir şey değil, TİP intikamcı bir parti falan bununla ilgili değil. Türkiye’nin şayet önümüzdeki yüzyılını tartışıyorsak o yüzyılın sağlam temeller üzerine inşa edilmesi için adaletin tecelli etmesi gerekiyor. Zira bakın ben genelde Türkiye’nin en büyük sorunu adalettir dediğimde şöyle algılanıyor: İktidarın siyasi rakiplerine dönük baskısı, tutuklamalar, gözaltılar… Hayır. Sokakta iki insan rastgele bir nedenle tartıştıklarında onlardan birisi şayet iktidarın modülü ise adam kendini devlet yerine koyuyor. Ve hepimiz biliyoruz ki, şayet mahkemeye çıksalar, hakim gerçek kararı vicdani kararı veremeyecek. Eli ayağı titreyecek. Yarın öbür gün sürüleceğini düşünecek. Artık münasebetiyle biz adalet sıkıntısını son derece değerli bir şey olarak görüyoruz. Hesaplaşma adalet sözcüğünün bizim sözlüğümüzdeki karşılığı.”
‘AK PARTİ İŞLEDİĞİ CÜRÜMLERİN FARKINDA’
“Hesaplaşmanın bir mecburilik olduğunu düşünüyorum” diyen Baş, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Buradan geri adım atamayız. Bunu da açık söylüyorum; AKP işlediği cürümlerin farkında. Bizim bu cümlemizi şöyle kullanıyorlar; sanki Türkiye İşçi Partisi, AKP’ye çeşitli vakitlerde oy vermiş herkesi hatalı görüyormuş üzere. Asla bu türlü bir şey yok. Ben tam aykırısını düşünüyorum. AKP’nin zirvesine çöreklenmiş küçük bir hatalılar kümesi var. Bunlar o öbür insanları kabahatlerine ortak ederek o münasebetler ağı içinde tutarak iktidarlığını sürdürebileceklerini düşünüyorlar ve insanları korkutarak baskıyla, şayet biz gidersek siz de yargılanacaksınız, siz de hesap verceksiniz. Hiç hata işlememiş yurttaşlarımızın hiçbir korkuya kapılmasına gerek yok. Hatalılarsa korksunlar. Ve şunu da söyledik; hayalimi söylüyorum. Diyorum ki TRT’de TRT Yargı diye bir kanal oluşturalım. Bütün bu yargılama süreçlerini açık şeffaf biçimde versin, çıksın savunmasını yapsın. Ben tekraren yargılandım, çeşitli szölerim ve hareketlerim nedeniyle. Hiçbir vakit da mahkemeye çıkıp ben o kelamı söylemedim, ben o aksiyonu yapmadım demedim. Bütün dava evrakları ortada ve aklandım. Beraat ettim hepsinden bugüne kadar. Bu arakadaşlara da bu talihi vereceğiz. Vatandaş bunların hatalı olduğunu düşünüyor. memleketler arası hukuk standartlarında, şeffaf bağımsız mahkemelerde yargılanacaklar. Halkımızda TRT’de yargıda bunları izleyecek. Halkımızda karar verecek, mahkemelerde karar verecek. “
Baş, Millet İttifakı’nın vaadi olan yargı ıslahatı değişikliğinde takviye olacaklarına dair soruya verdiği yanıt şu biçimde:
“Destekleyeceğiz alışılmış ki. O mevzuda net bir şey söyleyeyim. Halk lehine ne yaparlarsa destekleyeceğiz. halkın aleyhine olduğunu düşündüğümüz her adımda da bugünkü iktidara karşı sergilediğimiz muhalefetin daha kararlısını da yeni iktidara karşı sergileyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.”