Cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Malatya’ya geldi.
Kılıçdaroğlu’na, CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Lokal İdarelerden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Lider Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş eşlik etti.
Geceyi çadırda geçirecek
FOX TV canlı yayınında açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, geceyi çadırda geçireceğini belirtti.
Kılıçdaroğlu konuşmasında şunlara değindi:
“Altı başkanın çıktığı seyahat sıradan değildi. Türkiye’nin geleceği açısından sorumluluk yüklüyordu. Demokrasi kültürünü yaygınlaştırmak için bir ortaya geldik. Bir yılı aşkın müddet çalıştık. Anayasa, mutabakat metnini çalıştık.
Uzun bir süreç. Son süreçte aday belirlenmesi gerekiyordu. O hususta da tartışmalar olduysa da siyaset kültürü açısından olağan karşılıyorum. Asıl olan sonuç elde etmektir. Sonuçta bir ortaya geldik, uzun ve nitelikli bir tartışma oldu. Aday konusunda görüş birliği sağlandı, yol haritası metni hazırlandı. Kamuoyuyla paylaştık. Birebir vakitte aday olarak da benim ismim geçti.
Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu benim adaylığımı açıkladı. Aldığımız kararın değerli olduğuna inanan birisiyim. Karamsar bir tablo vardı. Bu bürokrasiye, iş dünyasına yansıyordu. Türkiye demokrasisi gelişmiş ülke olmak durumundaydı. Demokrasi konusunda fonksiyon yüklenmesi kanısındaydık.”
“Çok değerli bir vazife üstlendiğimin farkındayım”
“Genel Merkez’e gittiğimde, kalabalık bir küme bekliyordu. Orada iki arkadaşımla bir arada, inşallah onlar da Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaklar. Vatandaşlarımızın huzuruna çıktık, orada da kısa bir konuşma yaptım. Meskene gittim, eşim de oradaydı. Genel Merkez çalışanları başta olmak üzere herkeste heyecan vardı. Ben heyecanımı dışa yansıtan birisi değilim, daha sakinim.
Çok kıymetli bir vazife üstlendiğimin farkındayım. Değerli misyonun çok sıkıntı olduğunun da farkındayım. Alışılmış yalnızca ben değil, yardımcı arkadaşlar da üstlendiler. Kararlılıkla, azimle, tercihlerimizi ülkeden yana vatandaştan yana kullanırsak, aşamayacağımız sorun yok. Bir ortaya geldiğimizde amacımız ülkemiz olduktan sonra anlaşamayacağımız hiçbir bahis olacağını sanmıyorum. Meselelerin bir kısmı kısa bir kısmı uzun vadelidir. Ehil takımlara muhtaçlığımız var.
Evde çok fazla siyaset konuşan birisi değilim. Oğlum, kızlarım açtı, inşallah başarılı olursunuz diye. İyi uğurlu olsun dedim.
Deprem bölgesi hiç aklımdan çıkmadı, hiç unutmadım. Tüm belediye liderlerimiz çalışıyorlar. Her bölge liderlerimizin eş güdümünde. Hasebiyle Ankara’da bulunduğum müddette de arkadaşlarımız kendi sorumlu olduğu vilayetlere hizmet götürüyordu zati. Sarsıntının ikinci günü geldim, Hatay’a üç defa gittim. Burada kalma kararı, Kahramanmaraş’ta yarın değişik yerlere gideceğiz. Büyük kayıpların yaşandığı ilçelere ve merkeze.
Depremzedeleri görüyoruz. Çocuklara hayran olmamak mümkün değil. Geldiler, kucaklaştık. Çadırlarına gittim, çok eğleniyorlar. Her çadırda bir psikoloğun olmasına inanıyorum. Burada eğitim gören çocuklarımıza takviye verecek psikolog görevlendirilse daha iyi olabilir. Nedense bu mevzuda sağırlar.
Malatya merkezde iş dünyasıyla görüştüm. Depremzedelerin çaylarını içtim, kaygılarını anlattılar, hala düşünceler var. Az bir müddetin kaldığını onlara söz ettim. Bu seyahatimin özünü iş dünyası oluşturuyor. Hala çadır düşüncesi, konteyner muhtaçlığı var. İş dünyasının siyasetten beklentileri nedir, çiftçi, esnaf, sanayicileri dinledim. Ne yapalım, ne bekliyorsunuz diye…
Malatya’da şunu söylediler: Çok sayıda vatandaşımız, kenti terk ettiklerini, fabrikaların çalışabilir durumda olduğunu lakin nitelikli işçinin Malatya’yı terk ettiğinden ötürü eksiklik olduğunu söylediler. Malatya’yı terk eden şahıslar dönmesini istiyorsak onlara müspet ayrıcalıklar tanımamız gerekiyor. Gelir vergisi alınmayabilir. İş arayan bireyler, Malatya’da çok daha yüksek fiyatla çalışabileceklerini söyledim.”
“Bu kadar halktan kopuk bir idare olabilir mi?”
Ben AK Parti’nin devlet idaresinde şeffaflığın değil saklılığın temel alındığının farkındayım. Her vatandaşın ödediği verginin hesabını siyasal iktidar vermek zorundadır. Toprak mahsülleri ofisinin kayısıları alması gerekir. Neden almıyorlar bilmiyorum. Mansur Lider protokol imzaladı. Bir ölçü kayısı alacak. Ankara’da belirli yerler ayıracak. Kira almayacak, satışlarını yapıp gelir elde edecek. Bu kolay tahlilin iktidarın aklına gelmemesine şaşırıyorum. Bu kadar halktan kopuk bir idare olabilir mi?
Sosyal devletin harekete geçmesi lazım. Esnafa dükkan yapmak nedir Allah aşkına. Bize yer göstersinler biz 100-150 dükkanı 1 ayda teslim ederiz onlara. Kahramanmaraş’ta beşerler sokakta tezgah açmışlar. Çok kolay tahlilleri bile akıl edemeyen bir yapıyla karşı karşıyayız.”
Kılıçdaroğlu Malatya’da, Akçadağ ve Akçadağ’ın Ören köyündeki depremzedeleri ziyaret etti
Kılıçdaroğlu, kendisini karşılayan bir muhtara, “Büyük acılar yaşadınız. Geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Başımız sağ olsun. Şundan emin olmanızı isteriz: Bizler Türkiye’nin neresinde olursak olalım, acı yaşayan vatandaşların çabucak imdadına koştuk. Sizin acılarınız, bizim acılarımızdır. İnşallah bütün bu acıları hep beraber çözeceğiz” dedi.
“Meraklanmayın, okulu yaparız”
Muhtar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a, mahalledeki bir okulun durumu nedeniyle öğrencilerin mağdur olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu ise “Milli Eğitim Bakanlığı’na dilekçe verin. Millî Eğitim Bakanlığı, okulun yeniden yapılmasını isterse… Zira biz talip oluyoruz, ama Milli Eğitim Bakanlığı istemiyor. Siz başvurunuzu yapın… O müsaadesi aldıktan sonra, bizi arayın, meraklanmayın okulu yaparız” dedi.