ANKARA (İGFA) – DSİ tarafından gerçekleştirilen yatırımların toplu açılış merasimi yapıldı.
Programa katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tek seferde toplam yatırım bedeli 53 milyar lirayı bulan projeleri resmen hizmete aldıklarını belirterek, ortalarında baraj, içme suyu, toplulaştırma, atık su ve taşkın muhafaza tesislerinin yer aldığı 369 farklı tesisin 66 vilayette yaşayan vatandaşlara birlikte tüm millete güzel olmasını diledi.
Dünyada ölçü prestijiyle en fazla olan kaynağın su olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üzerinde yaşadığımız yer kürenin yaklaşık 3’te 2’si suyla kaplıdır. Lakin bu suyun yüzde 97,5’lik kısmı deniz ve okyanuslardaki tarıma ve tüketime uygun olmayan tuzlu sulardan oluşuyor. Yeryüzündeki toplam tatlı su rezervinin ise yalnızca binde onundan istifade edebilme imkanına sahibiz. Göllerde, rezervuarlarda, ırmaklarda ve derelerde bulunan su ölçüsü sözün tam manasıyla denizde damla aralığındadır. Su sıkıntısını hem en stratejik ve pahalı kaynaklardan biri yapan hem de değerinin gereğince bilinmemesine yol açan temel faktör işte budur. Kendi ülkemiz dahil dünyanın pek çok yerinde su adeta sınırsız bir kaynak olarak görülüyor. Bunun büsbütün yanlış bir algı olduğunu burada tabir etmek istiyorum” dedi.
“SIFIR EMİSYON AMACINA ULAŞINCAYA KADAR…”
Tüm insanlık olarak suyu, toprağı, havayı, yeşili, ormanı bir emanet değil de mülkü üzere gören anlayışın sebep olduğu zararın bedelini ödediklerini belirten Erdoğan, “Şayet bu bahiste erken önlem almazsak önümüze çıkacak faturanın daha da kabaracağı anlaşılıyor. Türkiye olarak bu anlayışla iklim değişikliği ile çaba eforlarına etkin dayanak veriyor, tüm süreçlerde öncü rol üstleniyoruz. Birleşmiş Milletler nezdinde bir marka haline gelen “Sıfır Atık Projemiz ile bilhassa toprağın ve suyun en büyük düşmanı olan plastik atıklar problemine kalıcı tahlil yolları bulmaya çalışıyoruz. İnşallah 2053 yılı prestijiyle net sıfır emisyon gayesine ulaşıncaya kadar çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz” dedi.
“TÜRKİYE SU GERİLİMİ ÇEKEN ÜLKELER GRUBUNDADIR”
“Su teminatı tıpkı vakitte besin garantisi demektir” diyen Erdoğan, “Tarım ve besin suya en fazla muhtaçlık duyan, suyu en fazla kullanan, suyun vazgeçilmez olduğu iki bölümdür. Ülkemizin besin güvenliğini garanti altına almanın yolu su kaynaklarımızı aktif, verimli ve tasarruflu formda kullanmaktan geçiyor. Bu bizim için tercihten öte zorunluluktur. Zira biz yaygın kanaatin tersine su zengini bir ülke değiliz. Türkiye kişi başına düşen yıllık 1,3 metreküp kullanılabilir su ölçüsü ile su gerilimi çeken ülkeler gurubundadır. Zati sonlu olan su kaynaklarımızı Irak ve Suriye üzere komşularımızla da paylaşmak mecburiyetinde kalıyoruz. Suyumuzu komşularımızla paylaşırken adaleti ve hakkaniyeti gözetmenin gayretindeyiz” diye konuştu.
